Bırak da seveyim seni.
Bir çocuk saflığında
Ben sana kötü diyeyim mesela;
Ama sen bana inanma.
Seni sevdiğime inandığın kadar inanma.
Kendince ‘öyle değildir’
Diyebilme ihtimalin kadar
Beni de bu hafiflikte sev.
Çok bir şey istemiyorum.
Bir işçinin maaşı kadar az.
Lokması kadar da küçük bu isteklerim
Ve boğazı kadar dar.
Bu kadar sev ve bu kadar anla
Biliyorum ve inanıyorum.
Bedenin kadar kıvrak ve zariftir
Senin anlayabilme kabiliyetin.