27 Mart 2015 Cuma

Geceye Düşen Güneş

Çok uzun bir gecenin sabahı.
Dışarıda siren sesleri ve kedi kavgaları
Düşler içindeyken uyandırılmış bir çocukluk
Sinir harbi yapılmış ve bir yıl kadar olmuş
-
Bir gecenin güneşi bir yıl sürmüştü.
Üstelik oda karanlık,pencere yılgın
Tütün kokan gözler kalabalık caddelere mesken
Gözlerine ayrılık yağmuru değenler ile
-
Yarayı ateş ile kapatanlara rastlanıyordu sık sık.
Raylar makas atıyordu her yörüngeye
Trenin nereye götürdüğü bilinmez
At kuyruklarıyla bezenmiş çatılar geçiyor yolculuğumun kenarından.
-
Ve bir yalnızlık daha meşrutiyetini ilan ediyor.
Köprü altlarında saklanıyor karanlık
Sıkıysa geçme,geçme diyor
-
Düzgün faça giyinen düşler yenik düşüyor.
Yeniliyor yine yeniden bir cümleye
Ve bir geceye güneş düşmesi bir yıl sürüyor.

4 Şubat 2015 Çarşamba

Hep oradan bak

Haydi gözlerini dik bana.
Semaya bakar gibi.
Ölür gibi
Maviyi izler gibi.
Denizin göğe baktığı gibi

4 Ocak 2015 Pazar

Sevmenin Zerafeti


Bırak da seveyim seni.

Bir çocuk saflığında

Ben sana kötü diyeyim mesela;

 Ama sen bana inanma.
Seni sevdiğime inandığın kadar inanma.

Kendince ‘öyle değildir’

Diyebilme ihtimalin kadar

Beni de bu hafiflikte sev.
Çok bir şey istemiyorum.
Bir işçinin maaşı kadar az.
Lokması kadar da küçük bu isteklerim

Ve boğazı kadar dar.
Bu kadar sev ve bu kadar anla

Biliyorum ve inanıyorum.

Bedenin kadar kıvrak ve zariftir

Senin anlayabilme kabiliyetin.

4 Aralık 2014 Perşembe

Bir Piçin Midesi




Midem bok gibi. Çok sigara içtim sanırım bugün. Ara da bir nefes almaya çıkıyorum balkona falan,lacivert bulutlar var. Lacivert bulut mu olur amına koyayım. Mavi arıyorum biraz,sürekli kendimi kandırma çabalarım işte, dolunayın kenarında biraz biraz var gibi. Sinemaya da gittim bugün,sevgilimin dudaklarını değil avuç içlerini öptüm,dudak çok basit geldi. Bir arkadaşımın aldığı gold kahveden içtim bir de,o mu yaptı lan acaba, mide alışık değil tabi bu tür bir burjuvaziye ani yüklemeler yapmamak gerek. Babamın bağ-kur u yatırmayı da unutmuşum faiz bindikçe o da tepeme biner. Sistemini siktiğimin şeysi,devlet babama babam bana. Babamın babası devletmiş o gün anladım ben aslında devlet babayı,sinir bozmaktan başka bir boka yaramıyor işte.Bakkala gideyim diyorum,şahin marketi kapatmış saat onu geçti diye mi acaba. Şahin, Namı değer  ‘amca oğlu’ ben onun amcasının oğluyum. O da bir devlet torunu demek ki,devlet sözünden çıkmıyor. Kaçak sigara sat lan diyorum,dinlemiyor pezevenk. Ben de devlet torunu değil miyim lan diyorum. Susuyor,susma lan diyorum göt yalakası! Ninemizi ezdiriyor pezevenk,tanıştırayım ninemiz anadolu,devlet anadoluyu sikiyor. E bizden de anlaşılacağı gibi o iş olmadan biz olmuyoruz. Belki de tüm bunlar mide bulandırıyor,tütün kolonyası da cabası. Bari tuzlu leblebi alabilseydik be!

27 Kasım 2014 Perşembe

ARALIK

Pencere aralık. Kasım da bitmiş bir aşk, kasım gebe oraya da açalım bir aralık. Soğuk giriyor tüten sobanın çıngırtısına inat. Ceviz kabuklarının dumanı daha bir harlı ,nefesler zor… soba boruları da kısmi olarak aralık. Bacaklar da biraz öyle,açamıyoruz ama kendimize bir aralık. Korkuyoruz üstelik hemde kendimizden. Surlara inat bir savaş var içimizde bu sefer karanlık. İçin için sesler geliyor, Ağlamaklı tımarhane kafaları. Düşüşten düşünüşe ince çizgiler aralığında pek de bir dikkatsiziz. Her köprü başı biraz şüphelidir. Geç be kardeşim karşıya,karşısı dağınık dönüp bakma arkaya orası da öyle.  Kaldın ortada bak üstelik aylardan aralık. Ayaz var, bazen güneş bir kıyak geçip öpüyor yüzümüzden lakin o da bulutlar arasından bir aralık. Sevdalar da en az bu denli dağınık,neyse bencil davrandım pencere aralık, göt üşümekte. Popolar gayet sıcak hal bu ki.parmak araları da aralık,yok mu dolduran diyorum. El ele tutuşuyorum kendimle,çözülmesi güç bir düğüm işte sevdiğim kadının kirpiklerinde de arıyorum bu kadar aralık arasında bir aralık,kaldırıp kafamı baktığımda göz kapakları da aralık bana bakıyor sanki göz bebeklerinde ben varım gibi, her bakış arasında da var göz kapakları aralık. Göz kapakları her oynadığında farklı bir resim türüyor zihnimde ona karşı ona karşı duygularımda yok bir aralık. Camlar kırık ürkerek açıyorum kapıları olmasın diye suratımda bir dizi dikiş aralık. Ayna kırıkları da öyle, aynada ki yüz de yürekler pare pare. Parsel parsel  acı eylemiş şimdi ülkemde ki tüm derebeylikler, birleşecek dermanı kalmamış hiçbirinin onlar da bir aralık. Hele gel de ağzım olsun kulaklarına aralık,çanların sirenlerin arasında bari dudağım olsun bir tek tenine kapanık.

23 Kasım 2014 Pazar

Avakado Çekirdeğine Yazılar Yazmak

Ben yazarım yazmasına da. okuduktan sonra hüzne boğulduğundan olmalı ki ağlıyor meret. Geçenlerde ismimi falan yazdım mesela,çekirdeğinden ayırırken ufak çaplı çizmişim,kanamış biraz. o bile kanıyorsa dedim... benim ki normal geldi sonra.Aldım karşıma oturttum erkek erkeğeyiz,arada bir bayanmış gibi davrandım ortaya karışık işte ya cinsiyetsiz ya da çok cinsiyetli. bu nasıl çekirdek dedim. Ben de kendime şaşıyorum dedi. Hep yalnız mısındır dedim. Ne yani sen değil misin dedim. Eh.. biraz dedi. Peki dedim biz şu an neyiz ? Güldü. halimize mi acıyordu yoksa soruya mı güldü bilemedim. Geldi masaya çöreklendi,bir de yazıya konu oldu,ortadan yarılan kısmı vajinayı andırıyordu,bu bir cinsel çağrışımın bilinç altıma hücum edip harekete geçmemi sağlayan ana etkeni olamaz sanırım. Olsa bile bu iyi bir şey olmalı vajina dendiğinde paldır  küldür dalmak yerine kağıda kaleme sarılıyorsunuz vay be kendimi nasıl da aranan koca adayı tiplemesine soktum hemen,sokmuşken çıkarayım bari,yazarken oynamamak gerek ne de olsa sokumtrak muhabbeti fazla uzatmak istemiyorum lakin yarın iğnem var. Kabadan feragat edeceğim biraz.Eh kestane dediğin çiziksiz olmaz. Pardon avakado çekirdeği dediğin çiziksiz olmaz. İnsan dediğin de,duyguların da çiziksiz olmuyor be abiciğim çizik atmalı yani bağzı şeylere,yoksa canın yanıyor yani. Avakado yaralara falan da iyi geliyormuş,kardeşim sen daha çekirdeğinin yaralarını düzeltemiyorsun be! Hem öğretmenler günü bu gün hep neşe doluyor insan!

15 Kasım 2014 Cumartesi

Mahzun Tarafım

Benim mahzun bir tarafım vardır. 
Bakmayın neşeli olduğuma; 
Sanki bir başkası içimde; 
Pişman dünyaya geldiğine. 
Bağ, bahçe ,deniz kenarı,
Güzel manzara faydasız;
Ben hazdan bitiyorum,
O daima neşesiz

Alışamadım yıllardır.
Bu ikinci varlığıma
Bakmayın neşeli olduğuma
Benim mahzun bir tarafım vardır.