Pencere aralık. Kasım da bitmiş bir aşk, kasım gebe oraya da
açalım bir aralık. Soğuk giriyor tüten sobanın çıngırtısına inat. Ceviz kabuklarının
dumanı daha bir harlı ,nefesler zor… soba boruları da kısmi olarak aralık.
Bacaklar da biraz öyle,açamıyoruz ama kendimize bir aralık. Korkuyoruz üstelik
hemde kendimizden. Surlara inat bir savaş var içimizde bu sefer karanlık. İçin için
sesler geliyor, Ağlamaklı tımarhane kafaları. Düşüşten düşünüşe ince çizgiler
aralığında pek de bir dikkatsiziz. Her köprü başı biraz şüphelidir. Geç be
kardeşim karşıya,karşısı dağınık dönüp bakma arkaya orası da öyle. Kaldın ortada bak üstelik aylardan aralık. Ayaz
var, bazen güneş bir kıyak geçip öpüyor yüzümüzden lakin o da bulutlar
arasından bir aralık. Sevdalar da en az bu denli dağınık,neyse bencil davrandım
pencere aralık, göt üşümekte. Popolar gayet sıcak hal bu ki.parmak araları da
aralık,yok mu dolduran diyorum. El ele tutuşuyorum kendimle,çözülmesi güç bir
düğüm işte sevdiğim kadının kirpiklerinde de arıyorum bu kadar aralık arasında
bir aralık,kaldırıp kafamı baktığımda göz kapakları da aralık bana bakıyor
sanki göz bebeklerinde ben varım gibi, her bakış arasında da var göz kapakları
aralık. Göz kapakları her oynadığında farklı bir resim türüyor zihnimde ona
karşı ona karşı duygularımda yok bir aralık. Camlar kırık ürkerek açıyorum
kapıları olmasın diye suratımda bir dizi dikiş aralık. Ayna kırıkları da öyle, aynada
ki yüz de yürekler pare pare. Parsel parsel
acı eylemiş şimdi ülkemde ki tüm derebeylikler, birleşecek dermanı
kalmamış hiçbirinin onlar da bir aralık. Hele gel de ağzım olsun kulaklarına
aralık,çanların sirenlerin arasında bari dudağım olsun bir tek tenine kapanık.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder