6 Şubat 2013 Çarşamba
Anı Yaşamak 3
Şarabı içerken,kendimi ona bakakalmış bir şekilde ve yakalanmış hissettim.Bana dalmışsın sen dedi.Bu o kadar güzel bir cümleydi ki benim için,Heyecan,mutluluk,karmaşa,bilinmezlik,sessizlik,kahkaha ve göz buluşmaları... Biraz şarabın ardından alkolün etkisiyle beynimizin süzüldüğü o noktalardayken,hazır elim klavyenin tuşlarında hala etkisini yitirmemiş iken.Siz değerli okuyanlara yine o güzel insandan bahsedeceğimi beyan ederim,siz sıkılabilirsiniz bu durumdan belki ama ben yazmalara doyamıyorum. Astral seyehatte gibiyim kokusu burnumda ağzımda ki sigaradan daha yakın tütüyor. Velhasıl kelam sizler yanında makyaj malzemesi taşımayan bir kadın gördünüz mü? ben gördüm.O kadın;tamamen doğal kadın,çok has bir kadın,baktığım her yerde silüetini gördüğüm kadın. Ki sen,dünyanın düz olması,şarabın yenilmesi,makarnanın içilmesi gibi bir şeysin.ikinci sıcak şarabımız söylediğimde başının yavaştan döndüğünü söylemişti,dozunu kaçırmadan başını döndürmeyi istemiştim aslında.Yolda tökezleyip koluma girmeni bahane saymam için gerekliydi bu ki öyle oldu da bir nebze.İyi ki başın döndü de koluma girdin,iyi ki o yol sana çok uzun gözüktü de durup bir köşe de dinlendik ve el ele tutuştuk.Gözlerimizle aslında söyledik birbirimize bakarak;Seni istiyorum demeyi,derken öpmek istedik birbirimizi her ne kadar biraz toplumun etkisinde kalsak da,kalsam da... O kadar güzel öpüştük ki o iki kişilik dünyaya kucak araladık sanki o an;sen ile ben değilde,'Biz' olduk bir bütün olduk.Vücudunda yer edinmiş sıcak şarabın tadı ve kokusu dudaklarından dudaklarıma o kadar güzel geçiyordu ki tarifi imkansız bir zevkti bu,hazzın doruklarında bir noktaydı bu yaptığımız az önce yani biz öpüşmeden önce kimsenin geçmediği o sokak bir anda bereketlendi ve insanlarla doldu taştı adeta. E doğal olarak bu durumdan çok rahatsızdık,rahat bırakın bizi lanet olasıcalar! diye bağırmak istediğim doğrudur. Hatta bir ağaç gibiydik biz orada,köpek gelip önümüze gübre bıraktı.Daha sakin bir yere geçmeyi düşündük.Beş dakika gözetledik orayı,Kuş uçmaz kervan geçmez tam ortasında.Kurulduk oraya.Öpüştük öpüştük ve öpüştük...Bir an durdum ve teni ile saçlarını kokladım o kadar güzel kokuyordu ki... zamanımız biraz kısıtlıydı ve eve gitmesi gerekiyordu,Ma'nın orada bıraktığım motosikletimin yanına doğru yürümeye koyulduk tekrardan.Türlü türlü bahanelerle bir yerlerde yemek yeme bahanesiyle onunla daha fazla vakit geçirebilmek için yol boyunca kafasını şişirdim.Tenha yerlere girip çıktığımızda; -nereye gidiyoruz biz ufuk diye sordu.Önemli olan nereye çıkacağımız dedim.Bu konuşma yol üzerinden yapılan dolaylı ve mecazi bir anlatımdı.Öyle ki zarf yerine ulaşmıştı.Gündüz tıklım tıklım olan o yollar saat 22:00 sularında bomboştu tamamen.Uzaktan bir müzik sesi geliyordu. Ma hala açık dedim.-Nereden anladın der demez durduk ve müziği hissetmesini sağladım köşeyi döndüğümüzde Ma gerçekten de açıktı.Son çırpınışlarımı yaparak birer çay daha içelim dedim. Cevap gelmedi,tam motosiklete yönelmişken,tabiri caiz ise;azimle sıçan ben o soruyu tekrar ederek taşı delmiş idim. Sen buraya hep gelir misin dedi.-Evet tek başıma diye yanıt verdim ve o zaman seni burada da öpeyim her geldiğinde beni hatırla dedi.Söylemene gerek yoktu ki,orada bulunduğum tek dişi varlık sendin zaten.Bir fotoğraf çekinmek istedim.İkimiz aynı karede olalım diye.Yine Tarafımdan isteksiz lakin zorunda olduğumuz bazı sebeplerden dolayı kalkmak zorunda kaldık ve motora yönelirken biz buraya hiç para ödemiyoruz galiba dedi.'Güldürdün beni deli' Motosiklete bindik,ve bu sefer ultra yavaş gittik.Daha sıkı sarıldı bana bulduğum her fırsatta elini tuttum sanki sonmuş gibi ve o gece bir mucize oldu bütün kırmızı ışıklara yakalandım ve yol bitti.Evlerinin önüne geldik,içeriye davet etti beni,Çekingendim aslında biraz lakin ikna olmuştum.Gözleri gözlerime bakarken salak olmamam ne mümkündü? Fırsattan istifade asansörde de öpüştük ve kapıyı ilk babası açtı.Annesi dediği kadar güzel,babası ise çok şeker,çok güleç bir insandı.Bayağı konuştuk aslında babası sürekli sorular sordu.Okuduğum sınıfı sorduğunda,henüz birinci sınıf olduğumu söylediğimde gözü birden ona ilişti.Evet arada bariz bir yaş farkı vardı.O lanet olasıca yaş farkı! kısa süre sonra müsaade istedim,kalktım vedalaştık.Öpüştük,koklaştık ve ben yola koyuldum.Eve dönüş yaparken onun taktığı kaskı kullandım,kokusu sinmişti oraya tek başıma geçirdiğim en güzel yolculuk olmuştu bu.Devam Edecek...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder